AKUPUNKTUR İLE SİGARA BIRAKMA TEDAVİSİ
Soru: Bana sigara bıraktırabilir misiniz?
Cevap: Hayır!
Soru: Sigarayı bırakmak istiyorum! Bana yardım eder misiniz?
Cevap: Evet! %80.
AKUPUNKTUR İLE SİGARA BIRAKMA TEDAVİSİ
Soru: Bana sigara bıraktırabilir misiniz?
Cevap: Hayır!
Soru: Sigarayı bırakmak istiyorum! Bana yardım eder misiniz?
Cevap: Evet! %80.
Sigara içen kişiler sigaranın ne derece zararlı olduğunu bilirler. Buna rağmen kendilerini sigara içmekten alıkoyamazlar. Sigaranın yarattığı olumsuzluklar nedeniyle birçok kişi her akşam verilen “Yarın sabah sigara içmeyi bırakıyorum!” sözleriyle ömürlerini tüketirler. Bunun nedeni nikotinin bedende yarattığı bağımlılıktır. Normalde bu işi başaramayanların gözünde büyüyen sigaradan kurtulmak akupunkturun yardımı ile düşünüldüğü gibi zor bir şey değildir. İster akupunkturun adı anılsın ister anılmasın, günümüzde sigara bırakma yöntemlerinin çoğunun temelinde akupunktur noktalarına uyarı verildiği görülmektedir. Akupunktur; binlerce yıldır insan sağlığı için uygulanan ve son yıllarda yapılan yoğun araştırmalar sonucunda gittikçe yaygınlaşan bilimsel bir tedavi yöntemidir.
Akupunktur etkisi ile salgılanan endorfin ve seratonin kişinin kendini daha rahat ve huzurlu hissetmesini sağlar. Akupunktur sinir uçlarını uyararak kişinin sakinleşmesini, keyif ve huzur bulmasını ve nikotin eksikliğine bağlı yoksunluk belirtilerinin azalmasını sağlar.
Sigara bırakmak için akupunktur tedavisine başlamadan önce hastanın iyi değerlendirilmesi gerekir. Mesela en baştan, sigara bırakmak gibi çok bireysel bir konuda başka birinin sigarayı bırakacak kişi hakkında bilgi alması bizde kuşku uyandırır. Sigara içen kişilerin çevresinde, sigara içtiği için endişe duyan ve bir an evvel bırakması için müthiş bir çaba gösteren sevenleri vardır ve gayet iyi niyetle bırakması konusunda bir çaba içindedirler. Ama telefonda ya da bizzat randevu alıp da başka bir kişinin sigara bırakması ile ilgili bizden bilgi alan kişinin iyi niyetine diyecek olmamakla birlikte önemli bir eksiklik vardır: konunun başrol oyuncusu yani sigarayı bırakacak kişi! Sigara bırakma tedavisinin en önemli bölümü ön görüşmedir. Sigara bırakmak isteyen kişi ile doktoru karşılıklı ve detaylı konuşmalıdırlar. Sigarayı bırakma isteğinin ciddiyeti, bırakınca ortaya çıkabilecek durumlar ve akupunkturun bu konudaki yararı, hastanın yapması ve yapmaması gerekenler, tedavi sürecinde doktor ve hastanın seyahat planı gibi pek çok önemli konu aydınlatılmalıdır. Sigarayı bırakıp yerine aşırı fındık, fıstık, çerez, cips, çikolata gibi besinleri aşırı tüketmek yolunun uygun olmadığı, sigaranın yerine bir şey koymak gerekiyorsa bunun yürüyüş, yeni bir hobi, sağlıklı beslenme gibi sağlık için yararlı bir alışkanlığın konması gerektiği anlatılır. Akılda hiçbir soru kalmadan uygun bir tarih belirlenir.
Sigara bağımlılığı hem organik hem de psikolojik bir bağımlılıktır. Organik problemlerde akupunkturist tek başına hastasına yardımcı olabilir, problem çözülür. Ama sigara bağımlılığı gibi organik ve psikolojik bir problemde doktor ve hastası birlikte çalışmalıdır. Çünkü organik bölüm çözüldüğü halde, önerildiği halde yeterli su içmemesi, önerildiği halde C vitamini içeren gıdaları tüketmemesi, kişinin basit bir nedenle eline sigara alıp yakması gibi durumlar hep kendi karar verme yetisine bağlıdır. Bu konuda sadece doktorun yapabilecekleri yetmez, hastanın bu yapılanları hakkıyla değerlendirip destek olması, üzerine düşeni yapması gerekir. Bu değerlendirmeyi en iyi daha önce kendi çabaları ile sigara bırakan ve o zaman ne kadar zorlandığını hatırlayan hastalar yaparlar. Gerçekten akupunktur, sigara bırakan kişiye çok yardımcı olmakta ve sürecin atlatılmasını çok desteklemektedir. Sigarayı bırakma işi doktor ve hastanın aynı takımda olacağı bir mücadele ile başarılabilir. Kişi isterse günde dört paket sigara içiyor olsun, eğer sigara bırakmaya karar vermiş ve bu konuda yardım istiyorsa akupunktur ve doktoru bu konuda %80 başarı şansına sahiptir.
İlk gün çok önemlidir. Kişi sabah hiç sigara içmeden tedaviye davet edilir. Çünkü kişi sigara içmeden, vücut tam nikotin ihtiyacı hat safhaya geldiğinde ve zorlandığında tedavi yapmalıyız ki hasta bu zor durumun nasıl ortadan kalktığını, canı çok sigara isterken nasıl bu isteğin birden kaybolduğunu görsün, hissetsin ve tedaviye inancı artsın. Bu durum, kişinin bu işi başarabileceği konusunda kendine güvenini arttırır ve motive eder. 45 dakikalık vücut akupunkturu, kulak akupunkturu, elektrik stimülasyonu ve lazer tedavisinden oluşan bir tedavinin ardından, ertesi sabah için randevu verilir. Bu ilk seans çok önemlidir ve bazı hastalar için tüm tedavi bu kadardır. Akupunktur endorfin salgısını arttırdığı için sigara isteği olmamaktadır.
Özellikle ön görüşmede ilk cümlelerimizden biri şudur: Sigara bırakma ile ilgili yaklaşık 7 seanslık iki hafta süren bir tedavimiz vardır. Genellikle kişi birilerinden tedavimiz hakkında bir ön bilgiye sahip olarak gelmiş ise sözümüzü keser ve itiraz eder. “Ama falanca kişi size geldi ve sadece iki seansta bıraktı!” “Evet!” deriz ve ekleriz “Seans sayısını ihtiyaca göre belirliyoruz. Bir ya da beş seans ama önemli olan nokta bizim iki hafta boyunca sizinle beraber bu konuda birlik içinde olmamız, gerektiği zamanda seansları uygulamamız ve siz zorlanmadan bu süreyi atlatmamız.”
Akupunktur yardımı ile kişinin sigara içme isteğini azaltma ve vücuda nikotin gelmedikçe artan “nikotin eksikliği sendromu” belirtileri ile başa çıkma hedeflenmektedir. Bu konuda hasta doktor arasındaki iyi bir iletişim kişiye bu başarı yolunda çok yardımcı olmaktadır. Akupunkturist için de en önemli olan tedaviye başladıktan sonra hastanın ikinci tedaviye geleceği ana kadarki süreçtir. Hastalarımıza şöyle deriz: “Yarın geldiğinizde cümlenizin başı nasıl olursa olsun sonu –içmedim- ile bitiyorsa biz çok rahatlayacağız. Çünkü İlk gün için bırakma şansı % 80 iken, ikinci gün içmeden geldiğinizde başarı şansı % 90’a çıkacaktır.” Gerçekten en önemli süreç ilk 24 saattir ve tam vücudun bu bağımlılıkta zorlandığı, vücudun hat safhada nikotin istediği ilk 24 saattir. İşte bu noktada akupunktur bu sürecin atlatılmasını, kişinin daha rahat, sakin, huzurlu olmasını sağlar, kişinin bu mücadelesinde çok önemli bir destek kuvvet olarak yerini alır. İlk üç günü aşmış isek tedaviye nerede ise bitti gözüyle bakarız. Kalan günlerdeki takibimiz ise olası bir çevresel olağan dışı durumda kişinin gene de çok hassas olması nedeni ile takip etme isteğimizdir. Hastalarımız sigarayı bırakınca kilo almaktan korktukları halde yapılan akupunktur tedavisi nedeni ile bu iki haftalık süreçte ortalama bir iki kilo da kilo kaybederler.
Tek seansta bırakılabilse bile sigara bırakma tedavisi iki haftalık takip gerektiren bir tedavi programıdır. Gerekli seanslar ardı ardına her gün ve sonrasında ara açılarak; vücut akupunkturu, kulak akupunkturu, lazer ve elektrik stimülasyon şeklinde uygulanır. Gerçekten sigarayı bırakmak isteyen kişi için son derece faydalı bir tedavi metodudur. Akupunktur sigara bırakırken bağımlılık belirtilerini önler, sigara dumanından mide bulanmasını sağlar, ağızda metalik bir tat oluşturur ve bu sigara dumanıyla birleşince mide bulantısına neden olur. Bu bir sigarayı bırakma tedavisidir. Tedavi bittikten sonra sigaraya tekrar başlamak veya başlamamak gene kişinin kendi karar verme yetisine bağlıdır. Biz sigara bırakan hastalarımıza sigara konusunu hayatlarından ve gündemlerinden çıkartmalarını öneririz. Sigarayı bıraktıktan sonra 3 ay, 3 yıl ve hatta 13 yıl geçse de o ilk sigaranın, o ilk ölümcül nefesin arkasının geleceği unutulmamalıdır. İlk günlerde akupunktur ile önlediğimiz nikotin krizleridir. İki hafta sigarasız geçtikten sonra bağımlılık ortadan kalkar. Vücut nikotini unutmuştur. Yani, iki haftadan sonraki hiçbir sigara ilk günlerde olabileceği gibi bir nikotin krizi sonucunda içilmez. Aradan geçen sigarasız günler kişilerin sigara konusunda kendilerine güvenmelerini sağlar. “Müthiş bir iradeye sahibim!” duygusu uyandırır. “Şu sigarayı tek tek içerim ve böylece ömür boyu içebilirim!” yanılgısına kapılırlar. Ama hiçbir sigara bağımlısı için en başından beri arada bir içen sigara tiryakileri gibi olma şansı yoktur. O nedenle hastalarımıza bu konuyu sık sık hatırlatır ve ileri bir dönemde böyle bir hataya düşmemeleri, zorlu bir dönem yaşarlarsa hiçbir nefes çekmeden bir kontrol seansı almak üzere tedaviye gelmelerini salık veririz.
Sigara bırakan kişiye sigara bağımlılığı ve nikotin eksikliği zor anlar yaşatmaktadır. Sigara içmediği ve vücuda nikotin gelmediği için ilk 72 saatte şiddetli ama bir iki hafta içinde kaybolacak olan “nikotin yoksunluğu sendromu belirtileri” ortaya çıkmaktadır. Bu belirtiler şunlardır:
El ve ayak titremesi
Yorgunluk
Gerginlik
Sinirlilik (Bu, yakınlarının “Allah aşkına, iç şu sigarayı da, sen de rahatla biz de rahatlayalım!” diyeceği kadar hat safhada bir sinirliliktir)
Boşluk hissi
Konsantrasyon bozukluğu
Dikkat eksikliği
Görme bozuklukları
Baş ağrısı
Baş dönmesi
Uyuşmalar, karıncalanmalar
Uyku kalitesinin bozulması
Sigaranın yerini atıştırma ile doldurma ve kilo alma.
Akupunktur tam bu noktada bu belirtilerin ortaya çıkmasını önlemek konusunda kişiye çok fayda sağlamaktadır. Çok önemli olan, kişinin sigarayı bırakmasına engel olan bu zorlu süreçler akupunktur yardımı ile gayet rahat atlatılabilmektedir.
Aslında kişi bağımlılığından kurtulurken, vücudunda sigara bıraktığı andan itibaren bir dizi olumlu değişiklikler olmaktadır. Bu olumlu değişiklikler şunlardır:
20 dakika sonra tansiyon ve nabız normale döner.
8 saat sonra vücut kendini yenilemeye başlar. Kan oksijeni normal düzeye çıkar.
24 saat sonra kalp krizi riski azalmaya başlar. 1 yıl sonra yarıya düşer.
48 saat sonra duyu organları iyi çalışmaya başlar. Tat ve koku duyusu düzelir. Cilt kendini yeniler.
72 saat sonra akciğer kapasitesi artar, solunum rahatlar.
2 hafta sonra yürüme ve merdiven çıkma gibi durumlardaki efor kapasitesi artar.
1-9 ay içinde akciğer hücreleri yenilenir. Akciğer hastalıkları (zatürre gibi) riski azaltır. Öksürük, nefes darlığı düzelir.
5 yıl sonra ağız, boğaz, yemek borusu kanserleri riski %50 azalır.
Pankreas, mesane, rahim kanseri riski azalır.
Sindirim sistemi ülseri riski azalır.
Sigara gebelikten önce ya da gebeliğin hemen başında bırakılırsa erken doğum riski ve düşük doğum kilolu bebek doğurma riski, içmeyenlerdeki düzeye iner.
Koroner kalp hastalığı riski sigaranın bırakılmasından 15 yıl sonra sigara içmeyenlerin düzeyine iner.
Aynı evde yaşayan küçük çocuklar ve bebeklerin, solunum yolu hastalıklarına yakalanma riski azalır.
Tütün kullanımı yaklaşık 200 yıl önces ine kadar gidiyor. Önceleri tütünün sağlığa iyi geldiği düşünülüyordu. Sigaranın zararları 1950li yıllara kadar çok fazla bilinmiyordu. Ancak, sonraki yıllarda yapılan araştırmalar, sigaranın insan sağlığına zararlı olduğunu ortaya çıkardı. Sigara dumanında sağlık açısından zararlı yaklaşık 4000 madde bulunmaktadır. En çok bilinenleri; nikotin, benzen, kadmiyum, amonyak, terebentin, kurşun, insektisitler, naftalin, aseton, arsenik, karbonmonoksit, formaldehit, hidrojen siyanür, radon, polonyum-210, deterjanlardır. Bunların birçoğu kanserojendir. Ayrıca tütün ve sigaranın sarıldığı kağıdın yanması ile açığa çıkan maddeler ve katran da kanserojen maddeler arasındadır.
Kalp ve damar sağlığı açısından özellikle tehlikeli olan maddeler nikotin ve karbonmonoksittir. Nikotin, kalp atışlarını hızlandırır, tansiyonu yükseltir, kan pıhtılaşmasını arttırır. Yani kalbin yükünü ve oksijen ihtiyacını arttırır. Bütün yanma olaylarında açığa çıkan zehirli bir gaz olan karbonmonoksit ise, kandaki oksijen ile birleşerek kanda bulunan oksijen miktarını düşürür. Sonuç olarak nikotin nedeniyle oksijene gereksinimi artmış olan kalp, kanda yeterli oksijeni bulamaz ve işi çok daha zorlaşır.
Kronik Obstruktif (Tıkayıcı) Akciğer Hastalığı yani kısaca KOAH en yaygın sigaraya bağlı solunum yolu hastalığıdır. Sigara içen her beş kişiden biri KOAH'a yakalanmaktadır. KOAH hava yollarıyla akciğer dokusunun zararlı duman ve gazlardan etkilenerek hasar görmesiyle oluşan, nefes darlığıyla ortaya çıkan bir hastalıktır. Erken evrede yakınmalar fazla olmadığı için doktora başvurulmaz. Hafif sorunu olan da doktorun sigarayı yasaklaması korkusundan dolayı doktora gitmekten kaçınır. Ancak zamanla nefes darlığın artması yüzünden hasta günlük işleri bile yapamayacak duruma gelir.
Sigara hava yoluna girdiğinde mikropsuz iltihap oluşturur. İtihabı düzeltmek için hava yoluna gelen hücreler birçok madde salgılayarak hava yolunu daraltır. Akciğerin ana hava değişim yeri olan hava keseleri de sigara dumanın yol açtığı bu iltihap nedeniyle zarar görürler. Daralan hava yolu ve keseleri, oksijenin kana geçmesi, karbondioksidin dışarı çıkması görevini yerine getiremez ve nefes darlığıyla başlayan, basit günlük işleri bile yapamayacak duruma kadar ilerleyen bir süreç başlar.
Sigara kullanımı ile doğrudan ilişkisi olduğu kanıtlanmış hastalıklar, ağız (dil, dudak) kanserleri, sindirim sistemi (gırtlak, yemek borusu, mide, pankreas) kanserleri, solunum sistemi kanserleri, akciğer hastalıkları, kalp ve damar hastalıkları, ülser ve mesane kanseridir.
Dünya Sağlık Örgütü’ne göre dünyada 1 milyar 100 milyon insan sigara içmektedir. Erkeklerin %47si, kadınların %12’si sigara tiryakisidir. Ayrıca, son yıllarda sigara içen kadınların sayısında daha fazla bir artış olduğu gözlemlenmektedir. Sigara içimini zorlaştıran kanunlar ile bu sayıların azalması umulmaktadır. Özellikle gelişmiş ülkelerde alınan tedbirler sonucunda sigara kullanımı %50ye varan oranlarda azalmıştır. ABD, İngiltere ve Kanada bu konuda başarılı ülkeler arasındadır. Öte yandan, aynı zamanda sigara üreticisi olan bu ülkeler, maalesef gelişmekte olan ülkelerde edindikleri pazarlarını büyütme çabası içindedirler.
Sigara içen kişiler için sigara içmeyen bir kişinin akciğer kanserine bağlı ölümü bir koz olarak kullanılır. Bu konunun uzmanlar tarafından abartıldığı izlenimi yaratılmaya çalışılır. Akciğer kanserinin 4 türü ve bunların da alt grupları vardır. Bunların içinde sigara kullanımı ile doğrudan ilgili olanlar zaten en sık görülen kanser türleridir. Sigara ile ilgisi olmayan ise, çok daha az oranda görülen bir kanser türüdür.
Son rakamlara göre, dünyada yılda 3 milyon kişi sigaraya bağlı hastalıklar nedeniyle ölmektedir. İngiltere’de yapılan bir araştırmaya göre günde 20 sigaradan fazla içenlerin %40’ı, daha emeklilik yaşına gelmeden ölmektedir. Oysa sigara içmeyenlerde bu oran %15’dir.
Ülkemizde yapılan bir araştırmaya göre 15-18 yaş arası gençlerde sigaraya başlama oranı %40, 11-14 yaş ve 19-21 yaş grubunda ise %20.
Sigara bağımlılığı toplum sağlığını tehtid etmektedir. Gelecek nesillere bırakılan tehlikeli bir mirastır. Bu bağımlılıktan akupunktur yardımı ile kurtulmak kolaydır ve hiçbir yan etkisi yoktur. Sadece bırakmaya karar vermek ve yardım almak için bir akupunkturiste başvurmak yeterlidir.
Dr. Asuman KAPLAN ALGIN